Ey Aziz Dostum,
Bu fani cihanın bitmek bilmez gaileleri, zihnimizi bir hayli yormuş, takatimizi bir nebze tüketmiş görünür. Ameller tamamlanmış, meşgaleler şimdilik bir kenara konulmuştur. Lakin ruhumuz, bir lahza durup soluklanmak, efkârı latif bir duman ile dağıtmak arzusundadır.
Siz ki sohbetine doyum olmayan, varlığı meclise neşe katan bir zatsınız. Bu naçiz dostunuzun aklına bir fikir düşmüştür: Şöyle münasip bir köşeye çekilsek, tütün kutusundan nazik bir dal çekip ateşlesek... Dumanını halka halka göğe savururken, iki çift kelâm ile demlesek şu yorgun gönülleri. Belki yanında şöyle kallavi bir kahve de pek yakışır hani...
Hasılı kelâm, maksadımız bir anlık sefa sürmektir.
İmdi, sualimiz şudur ki;